12 Mart 2010 Cuma

Kuran ahlakında ümitsizliğin ve tevekkülsüzlüğün yeri yoktur



Allah Kuran'da insanlara karşılarına çıkabilecek her türlü olay hakkında en doğru çözüm yollarını açıklamıştır. Bu nedenle iman eden bir insanın hayatında çözümsüz hiçbir konu yoktur. Allah'ın Kuran'da gösterdiği yola uyduğu takdirde mümin, karşılaştığı her sorunu rahatlıkla aşabilir. Allah Hz. İbrahim'e bu durumu "Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma." (Hicr Suresi, 55) ayetiyle bildirmiştir.

"Andolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?" (Kamer Suresi, 17) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah İslam dinini insanlar için bir kolaylık dini kılmıştır. İnsan hayatı boyunca her ne zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın, nasıl büyük bir hata yaparsa yapsın, Allah bunların her biri için bir çıkış yolu yaratmış ve bunları Kuran ile kullarına bildirmiştir. İnsanın din ahlakının bu kolaylığını kavrayabilmesi için Rabbimiz'in üstün sıfatlarını takdir edebilmesi, Allah'ın sonsuz gücünün, sınırsız ilminin şuuruna varması gerekmektedir. Bu şuurdaki bir insanın hayatında ümitsizliğin, çözümsüzlüğün, çaresizliğin yeri olması mümkün değildir. Allah samimi bir kalple iman edenlerin velisi, dostu, yardımcısı, yol göstericisidir. Onları her türlü sıkıntıdan, her türlü zorluktan kurtarmaya güç yetirendir.

Zorluğu da kolaylığı da yaratan Allah'tır. Allah tüm bunları -belirli hikmetler doğrultusunda- insanları denemek, kimin Rabbimiz'e bağlılıkta kararlılık göstereceğini ortaya çıkarmak için yaratmaktadır. En zor anda bile asla ümitsizliğe kapılmayan, Allah'a olan güveninde sabır ve kararlılık gösteren kimseler için Allah zorlukla birlikte kolaylığı da yaratır. Allah Kuran'da bu yardımını şöyle müjdelemektedir:

Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız. (A'la Suresi, 8)

Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.
Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.
Ve yalnızca Rabbine rağbet et. (İnşirah Suresi, 5-8)

Ayetlerde belirtildiği gibi, insanın bu kolaylıkları görebilmesi için yapması gereken "yalnızca Rabbimiz'e yönelmek"tir. Fakat kimi insanlar şeytanın ve nefislerinin kendilerini yönlendirmesine izin verdikleri için Kuran'da bildirilen bu kolaylıktan mahrum kalmış olurlar. Bir yandan yanlış bir yolda olduklarının farkına varır bir yandan da bu durumu Allah'a teslim olmak yerine yine şeytanın yardımıyla çözmeye çalıştıkları için sürekli bir açmazla karşılaşırlar. Kuran ahlakına dönmedikleri sürece bu durum sürekli olarak tekrarlanır. Şeytan da bitmek bilmeyen bu tekrarların çözümsüz bir durumla karşı karşıya olunmasından kaynaklandığı düşüncesini ortaya atar. Ve giderek bu insanları bu düşünceyi bir saplantı haline getirecekleri şekilde onları ikna ader. Oysa ki çözüme ulaşamamaları tümüyle Kuran'da bildirilen yola uymamalarından kaynaklanmaktadır.

Asıl önemli olan ise bu kimselerin aslında istedikleri takdirde hemen bu ruh halinden kurtulabilecekleridir. Çünkü vicdanları onlara ne yapmaları gerektiğini söylemektedir. Allah'a sığınmanın onları bu açmazdan kurtaracağını, Allah'ın tüm dualara karşılık veren olduğunu, onlara kesin olarak yardım edeceğini Allah vicdanları ile ilham etmektedir. Ancak onlar şeytanın etkisinde oldukları ve iman edenlere karşı bu inkar ahlakını bir koz olarak kullanıp istedikleri bazı şeylere ulaşmak için özellikle şeytanla iş birliğine devam eder, bu tavırlarından vazgeçmezler.

0 yorum: